Her kim kabul edip alırsa Demakrasi adındaki ilmi yunanı, bilsin ki
inkâr etmiştir nuru Kur'anı!..
(Mustafa Çelik) |
"Kerametlerin en büyüğü kötü ahlâkını değiştirmendir." {Sehl b.Abdullah
R.a.} |
"Din ile Devlet ikizdir. Bunlardan birisinin kalkması; diğerinin de
kalkması demektir. Kökü olmayan yıkılmaya mahküm olduğu gibi bekçisi
olmayan temel de yıkılır, yok olur." {İsmail Hakkı Bursevî Rh.a.} |
"Bugün İslam adına ortaya çıkmış olan hareketlerle, saadet asrında
oluşan hizbullah arasında büyük tezatlar vardır. Bunun sebebi şudur:
Bugün İslam coğrafyasında ortaya çıkmış olan birçok İslamî grubun
zaafiyet ve sapıklığı devletleşme devrelerinin bulunmamasından ileri
gelmektedir. Bazıları tevhidden bahsediyorlar, ama devlet ve hilâfet
noktasında susmayı tercih ediyorlar, öte yandan içerisinde
yaşadıkları müşriki devletin yıkılmasından, tağutlaşan idarecilerin,
kralların ümmetin idaresinden uzaklaştırılmalarından hiç bahsetmiyorlar.
Dolayısıyla çalışma programlarına devletleşme devresini alamayan bu
grublar, Tağutların ve Kralların hakimiyeti altında cahiliyye devletine
katkıda bulunmaya, cahiliyye devletinin istek ve arzularına ortak olmaya
çalışan ruhsuz ve huysuz bir neslin ortaya çıkmasına vesile olmuşlardır.
Bu münasebetle diyoruz ki; devletleşme devresi olmayan hareketler,
Tağuti düzen için güvenlik sibobu olmaktan öteye geçemezler.
{Mustafa Çelik} |
|
Ahmedinecad Bush'u
İslam'a mı davet etti?
İran Cumhurbaşkanı
Mahmud Ahmedinecad'ın, ABD Başkanı George Bush'a gönderdiği mektupta neler
var? Bütün dünyayı etkileyen büyük krizin merkezindeki ülkenin lideri,
krizin mimarı olan ülkenin başkanına ne yazmış olabilir? "Görüşelim,
konuşalım, uzlaşalım mı" demiştir? Beyaz Saray'ın "saçmalık" olarak
değerlendirdiği 18 sayfalık mektup, İran'ın büyük krize bakışını birinci
elden ABD Başkanı'na aktarmayı mı yoksa, ABD'nin iddia ettiği gibi, BM
Güvenlik Konseyi'ni etkileyip dünyayı bölmeyi mi hedefliyor.
Bütün bunlar mektubun
gerekçesi olabilir. Ama Ahmedinecad'ın mektubunun bir başka anlamı var: İran
lideri bu mektupla ABD'ye adeta meydan okuyor. Bunu yaparken de örnek aldığı
tek kişi İran İslam Devrimi'nin lideri Ayetullah Humeyni.
Humeyni, Sovyet
Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov'a 1989
yılında bir mektup yazdı. Hz. Muhammed'in on dört asır önce döneminin
imparatorlarına gönderdiği, onları İslam'a davet ettiği mektup örneklerinden
hareket eden Humeyni, Gorbaçov'u İslam'a davet etti. Mektup şöyleydi:
"Sayın Gorbaçov;
Hakikate yönelmek
gerekir. Sizin ülkenizin temel sorunu mülkiyet, ekonomi ve özgürlük meselesi
değildir. Sizin temel sorununuz, Allah'a gerçek inancınızın olmayışıdır. Bu
sorun Batı'yı da aynı şekilde çıkmaza sokmuş ya da sokacaktır. Yine sizin
asli sorununuz, sizin Allah'a, varlığın başlangıcına ve yaratılış ilkesine
karşı uzun ve boş bir mücadeleye girmiş olmanızdır.
Sayın Gorbaçov;
Şurası herkes için
açıktır ki, bundan sonra komünizmi dünyanın siyasi tarihinin müzelerinde
aramak gerekir. Çünkü Marksizm, insanın gerçek ihtiyaçlarından hiçbirine
cevap verecek güçte değildir. Çünkü maddi ve materyalist bir doktrindir.
Maddiyat ile de insanlığı maneviyat inançsızlığı buhranından kurtarmak
mümkün değildir." (....)
"Sizden ciddi olarak
istediğim şey şudur: Hayaletten ibaret Marksizm duvarlarının yıkılışı
esnasında batının ve özelliklede büyük şeytan Amerika'nın zindanına esir
olmayın. Komünizm dünyasının kamburlaşmış yetmiş yıllık son çürük yuvasını
tarihin ve ülkenizin çehresinden silmenin ve gerçek övüncünüzün bilincine
varmanızı ümit ederim."
Sayın Gorbaçov,
(...) Sizden İslam
üzerinde ciddi bir şekilde durmanızı, düşünüp araştırmanızı istiyorum. Bunu
istemem İslam'ın ve Müslümanların size ihtiyaçları olduğu için değil,
bilakis bütün milletlerin kurtuluşunu ve mutluluğunu sağlayabilecek
yeterlilikte olan ve insanlığın en temel sorunlarını çözebilecek güce sahip
olan İslam'ın evrensel ve yüce değerleri açısındandır."
Humeyni'nin bu mektubu
ve "Komünizmin kemiklerinin çatırtısının sesi evlatlarının kulaklarına
ulaşmıştır" cümlesinden sonra Sovyetler Birliği çöktü, imparatorluk
paramparça oldu. Soğuk Savaş sona erdi. ABD tek süper güç olarak kaldı.
Kendi çıkarlarına göre tek yanlı, bencil ve aç gözlülük üzerine bir 21.
yüzyıl inşa etmeye kalkıştı. Dünya, Soğuk Savaş döneminden çok daha ürkütücü
bir savaşlar tarihiyle yüz yüze geldi. Dünya, Soğuk Savaş'tan çok daha vahim
biçimde kamplara, bloklara ayrılma başladı.
Ahmedinecad da Bush'u
mu İslam'a çağırdı? Humeyni'yi mi örnek aldı? HZ Muhammed'in sünneti'ni mi
uyguladı? Çünkü mektubunda iki ülke arasındaki güveni yeniden tesis etmek
amacıyla dini ilkelere saygı duyulmasını öneriyor. Mektubunda ''Bu, Allah ve
peygamberlerine itaatin ve insanlık haysiyetinin muhafaza edilmesi için
peygamberlerin öğretilerine, tektanrılılığa ve adalete gerçek dönüşü
simgeliyor....'' diyen İran Cumhurbaşkanı'nın ''Bu daveti kabul etmez
misiniz?'' ifadesini kullandığı belirtiliyor.
Ve bu mektup şu anlama
mı geliyor: Humeyni'nin mektubundan sonra Sovyetler Birliği çöktü.
Ahmedinecad'ın mektubundan sonra da ABD'nin çökeceğine mi işaret ediliyor.
Bu bir uyarı mı?
Humeyni'nin mektubuna
gülmüşlerdi. Ahmedinecad'ın mektubuna da gülüyorlar. İlginçtir; Hz.
Peygamberin mektubunu alanlar da gülüp alay etmişlerdi..
İbrahim KARAGÜL 10 Mayıs.2006 Yeni Şafak
ikaragul@yenisafak.com.tr |
İktibaslar |
Linkler |
"EY MÜSLÜMANLAR! İslam'ın meselelerini saklamayın, tahrif edip de
değiştirmeyin. İslam'ın düşmanlarına yaranmak, yağ çekmek veya talep ve
arzularını yerine getirmek, makam ve mevki elde etmeyi, mevcut makam ve
maaşı elden kaçırmamayı göz önüne getirerek, taviz verir müsamaha
gösterirseniz davayı kaybedersiniz!" |
"Allah davasını savunanlar hep hakkı tebliğ etmişler, tağutu savunanlar
ise hakkı tebliğ edenlere hep işkence edegelmişlerdir!" |
Ey bu vatan
gençleri! Frenkleri taklide çalışmayınız. Âyâ, Avrupa’nın size ettikleri
hadsiz zulüm ve adâvetten sonra, hangi akılla onların sefahet ve bâtıl
efkârlarına ittibâ edip emniyet ediyorsunuz?
Yok, yok! Sefihâne taklit edenler, ittibâ değil, belki şuursuz olarak
onların safına iltihak edip kendi kendinizi ve kardeşlerinizi i’dam
ediyorsunuz.
Âgâh olunuz ki, siz ahlâksızcasına ittibâ ettikçe, hamiyet dâvâsında
yalancılık ediyorsunuz. Çünkü şu surette ittibâınız, milliyetinize karşı
bir istihfaftır ve millete bir istihzâdır.» (Saidi Nursî, Lem’alar sh: 120) |
|