HİZBUŞEYTAN
Hizbuşeytan unvanı Kuran-ı Kerimde geçen bir kavramdır.
Şeytanın kendisine has hizbi vardır. Şeytan, daima insanları kendi hizbine davet
eder. Allah(cc) buyuruyor:
Şüphesiz Şeytan, sizin için büyük bir düşmandır. Siz de onu düşman tanıyın. Ancak cehennemlik olmanız için sizi kendi HİZBİNE, tarafına davet .eder. (Fatır Sûresi/6) Bu ayeti kerimeden açıkça anlaşılıyor ki; şeytanın kendisine mahsus bir hizbi vardır. Şeytan ile hizb kelimesini birleştirdiğimiz zaman karşımıza HIZBUŞEYTAN çıkar. Hizbuşeytan; şeytanın taraftarı, şeytanın ordusu, şeytanın askerleri, şeytanın yardımcıları ve şeytanın partisi anlamına gelir. Hizbuşeytan her çağ ve mekanda Hizbullahın zıddı ve düşmanıdır. Hizbuşeytanı başka bir şekilde tarif edersek; her hareketinde şeytanın etkisi altında kalanlar, şeytanın erleri, şeytan dostu, şeytan tarafdarı ve şeytan partisi anlamına gelir.(Hak Dini Kuran Dili (M.Hamdi Yazır) C:7, Sh:4803, İst/1971)
Hizbuşeytan unvanının İstılahı manasını delilleniyle beraber açıklayalım: Hizbuşeytan, Allaha ve Allahtan gelen ilahî kanunlara küfreden, Allahın yasalarıyla alay eden bir hizbdir. Allah(cc) buyuruyor: Şüphesiz ki küfredenleri korkutsan da korkutmasan da birdir. Onlar inanmazlar.(Bakara Sûresi/6) Bu ayeti kerimeden anlaşıldığına göre küfrün birtakım çeşitleri vardır. Küfrün ne kadar çeşidi varsa Hizbuşeytan onların hepsini icra eder, Hizbuşeytan, şeytanı ilah edinen bir hizbdir. Şeytanı ilah edinmeyen bir hizb, Hizbuşeytan olamaz. Allah(cc) buyuruyor: Ey insan oğulları! Ben size, şeytana tapmayın o sizin için apaçık bir düşmandır, diye bildirmedim mi?(Yasin Sûresi/60) Hizbuşeytan nefsi arzularını ilahlaştıran bir hizbdir. Nefsi arzularına göre hareket ederler. Kendi nefsi arzularını dayanak yapıp, kafalarından kanun ve prensib çıkarırlar. Allah(cc) buyuruyor: Hevasını ilah edinenleri görmedin mi? (Casiye Sûresi/23) 0 halde Hizbuşeytan, Heva putunun esiri olan hizbdir. Hizbuşeytan, her hareketinde halk putuna tapan ve beşeriyete ibadet mezhebi olan Hümanizmin savuncusudur. Allah(cc) buyuruyor: Onların çoğu zandan başkasına tabi olmaz. (Yunus Sûresi/36) 0 halde malzemesi zan olan her hizb, Hizbuşeytandır.
Hizbuşeytan; ilme karşı ve insanların fıtratına zulüm etmiş olan hizbdir. Yani bilgisizce kendi hevalarına uyarlar. Allah(cc) buyuruyor: Hayır, o zulmedenler bilgisizce kendi hevalarına tabi oldular. (Rum Sûresi/29) Hizbuşeytan; putları ve insanları ilahlaştıran çok Tağutlu batıl bir hizbdir.Yani her hareketinde Allaha şirk koşan bir hizbdir. Allah(cc) buyuruyor: Onların çoğu Allaha iman etmez ille de Allaha şerik katanlardır. (Yusuf Sûresi/106) Hizbuşeytan Şeytan boyasıyla boyanmış, şeytanın hakimiyet gücü altında kalmış, Allahın hakimiyet gücüne hizmet etmeyi unutmuş sadece şeytan ve şeytan düzenine hizmet eden bir hizbdir. Şeytan düzeninin gölgesinde yaşayan ve şeytan düzeninin mutluluğu için çalışan her hizb; Hizbuşeytandır. Allah(cc) buyuruyor: Bunları şeytan kaplamış da Allahı hatırlamayı kendilerine unutturınuştur. Bunlar HİZBUŞEYTANdır. Bilin ki, HİZBUŞEYTAN olanlar, hep hüsrana düşenlerdir. (Mücadele Sûresi/19)
Hizhuşeytan; insanları camiden alıkoyan ve camileri yıkmaya çalışan müşrikler topluluğudur. Hizbuşeytan hiçbir zaman camiye yaklaşmaz. Yaklaşırsa da yıkmak için yaklaşır. Mescidlerin içerisinde Allahın hakimiyet gücüne hizmet edilmesine müsaade etmeyen ve Allaha yapılan ibadeti hafife alan her hizb, Hizbuşeytandır. Allah(cc) buyuruyor: Müşriklerin, Allah mescidini ziyarete ve o mescidi imar etmeğe hakları yoktur. Onlar kendi küfürlerine kendileri şahiddirler. Onların bütün yaptıkları beyhudedir. Ve onlar ateşte ebedi kalıcıdırlar. (Tevbe Sûresi/17) Hizbuşeytan; İslâmı hayat düzeni kabul etmeyen ve beşeri rejimleri ihya etmeye çalışan zalimler topluluğudur. Allah(cc) buyuruyor: İslama çağrıldığı halde, Allaha karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir? Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. (Saf Sûresi/7)
İslâmın bir bölümünü alıp diğer bölümlerini ihmal eden hizb de; Hizbuşeytandır. İslâm bir bütündür. İslâmı parçalayan veya bu kısmı önemlidir şu kısmı da önemsizdir diyen hizb de; Hizbuşeytandır. Allah(cc) buyuruyor: 0 kimseler ki, Allahı ve Peygamberlerini inkâr ederek kâfir olurlar, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isterler ve: Bir kısmına inanırız, bir kısmını inkâr ederiz. derler ve böylece imanla küfür arasında orta bir yol tutmak isterler. (Nisa Sûresi/150) İşte bunlar, gerçekten kâfirlerdir. Biz de kâfirler için rüsvay edici bir azab hazırlamışızdır. (Nisa Sûresi/l5l)
Hizbuşeytan; Allahın mahkemesini red ve inkâr edip, Tağutun mahkemesine müracaat eden hizbdir. Tağutlardan adaleti bekleyen ve meselelerini Tağutun mahkemesine gönül rızasıyla götüren her hizb; Hizbuşeytandır. Allah(cc) buyuruyor: Sana indirilen Kurana ve senden önce indirilen kitaplara inandıklarını iddia edenleri görmedin mi? Tağutu inkâr etmekle emrolunmuşken Tağutun önünde mahkeme olunmak isterler. Şeytan onları Tağuta meyletmekle hidayetten uzak bir delalete saptırmak murad eder. (Mevakib Tefsiri (Nisa Sûresi:59) C:1, Sh:152, İst/1282) Hizbuşeytan; hayat boyunca Tağutu dost edinen ve Tağutun rehberliğinde hayatını sürdüren bir hizbdir. Tağutu dost edinen her hizb; Hizbuşeytandır. Allah(cc) buyuruyor: Kâfirlerin dostları ise ancak Tağuttur. 0 da onları Nurdan ayırıp Zulumata iletir. Onlar Cehennemin ehlidir. Orada ebedi kalıcıdırlar." (Bakara Sûresi/257)
Hizbuşeytan; İslâm ve müslüman ile alay eden, İslâma eskimiş sistem, müslümana da gerici ve mürteci damgasını vuran her hizbdir. Allah(cc) buyuruyor: Kendilerine bilgiden okuma-yazmadan biraz nasib verilmiş olanlara bakmaz mısın? Onlar Cibt ve Tağuta inanıyorlar. İnkârcılar için de; Bunlar müminlerden daha doğru bir yoldadır diyorlar. (Nisa Sûresi/51) 0 halde batıl sistem ve kanunların İslâmdan üstün olduğunu iddia eden herkes Hizbuşeytanın tabi bir üyesidir.
Hizbuşeytan; Hem Allaha Şirk koşan
hem de geçmişteki müşriklerin şirkini taklid eden bir hizbdir. Allah(cc)
buyuruyor: Bir edebsizlik ettikleri zaman: Atalarımızı böyle bulduk; bize
bunu Allah emretmiş derler. Sen de ki Allah edebsizliği emretmez. Bilmediğiniz
şeyleri Allahın üzerine mi atarsınız? (Araf Sûresi/28)
0 halde atalarının putlarından, melânetlerinden vaz geçmeyen her hizb;
Hizbuşeytandır. Hizbuşeytan; Malını Allah yolunda harcamayıp, saçıp savuran bir
hizbdir. Allah(cc) buyuruyor: Şüphesiz saçıp savuranlar, ihvanu
şeyatindirler. Şeytan ise, Rabbine karşı çok nankördür. (İsra
Sûresi/27) Esasen israfı prensib edinen hizb, hizbuşeytandır.
Hizbuşeytan; Darul Harbi vatan edinen bir hizbdir. Hizbuşeytanın
sancağı ise şeytan sancağıdır. Daveti daima şeytanadır. Hizbuşeytan, şeytan için
çalışır ve şeytan için savaşır.(Fizilal-i Kuran (Seyyid Kutub) C: 14,
Sh:357, İst/1 979) İşte bu vasıflara sahib olan her hizb;
Hizbuşeytandır. Bir insanın hizbuşeytandan sayılabilmesi için şu aşağıdaki altı
maddenin bulunması lâzımdır:
1- Allaha buğzedip, şeytanı sevmek ve şeytan tarafından sevilmek.
2- Şeytan ve Şeytanın ilkelerine dayanan Tağuti düzenin atmosferine girmek.
3- Allahı ve Allahın düzeni Şeriatı unutmak.
4- Allaha ve Peygamberine muhalefet edenlerle beraber olmak ve bunlara karşı merhametli olmak.
5- Şeytana ve Şeytanın düzenine beyat etmek; kalbi ve fiili bağlılık.
6- Şeytanın ilkelerine dayanan bir düzeni tamir etmek ve şeytani düzenin şeytani ilkeler üzerinde yükselmesi için çalışmak.
Yukarıdaki şartların hepsi şu ayetlerin
içerisinde mündemicdir. Allah(cc) buyuruyor: Bunları Şeytan kaplamış ve
Allahı hatırlamayı kendilerine unutturmuştur. Bunlar HİZBUŞEYTANdır. Bilin ki,
HİZBUŞEYTAN olanlar hüsrana düşenlerdir. (Mücadele Sûresi/19)
Allaha ve Peygamberine muhalefet edenler, işte onlar en çok zillete
düşenlerle beraberdirler. (Mücadele Sûresi/20) 0
halde her muvahhid bilmelidir ki; hangi hizb Batılla beraberse o hizb,
Hizbuşeytandır. Hizbuşeytan muvahhidin kıyamete kadar değişmez düşmanıdır.
Çünkü Hizbuşeytan, Allah ve Peygambere düşmandır. Müstekbir ve mütegallibelerin
dostu, müstazafinlerin de katilidir. Hizbuşeytanın sonu Nurun zıddı zulmettir.
Hizbuşeytanın gayesi; Şeytan, programı; insanların kendi yanlarından
uydurdukları kanun ve düzmelerdir. Muvahhid bir insanın hayat programı ise tam
bunun zıddıdır.
Mustafa Çelik (İslâmî Hareket Fıkhı c:1 Sh: 41-46)