|
|
|
|
ÖNSÖZ
Tevhid dünyasına kavuşmak için; İslam ile Vahdet nur üstüne nur, İslam’sız vahdet şerefsiz onur, küfre karşı tek ümmet ve şiddet haritası elbet okunur, teslimin tesellisi Bel’amlara dokunur, bizim de yerimiz bu haritada bulunur. Allah’ın izniyle pek yakında küfrün ölüm haberi tüm dünyaya sunulur.
Bugün hem zulüm ve hem de ölüm olan küfrün, galib olduğu bir dünyada yaşıyoruz. „BİR KAFİRİN KORKUSUNDAN, BAŞKA BİR KAFİRİN KUCAĞINDA CAN VERME” fetvasının müslümanlar tarafindan kabul görmesiyle hayatın iktidarı küfür rejimlerinin eline geçmiş ve “KÜFÜR TEK MİLLETTİR” rahmani ilkesi unutulmuştur. İnsana öyle geliyor ki, İslam aleminin bozulmaya, çözülmeye başlama sebeplerinden birisi de, küfrün tek millet halinde telakki edilmesi yolundaki emrin kafalarda kesinliğini kaybetmiş olmasıdır. (Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler –Rasim Özdenören Sh: 39) Bugün bile müslümanlarm tek ümmet olmamaları, yine bu ilkenin kafalardan silinmesinden ileri gelmektedir. Tağuti iktidarlar, “KÜFÜR TEK MİLLETTİR” ilkesinin kafalardan silinmesi için az çalışmadılar. Birinci Meşrutiyetin 1876 yılında ilan edildiği, 1877’nin başında „Kanun-i Esasi“ çeçevesinde ilk „Gayr-i Müslim“ ve „Müslim“ gibi ayrımları reddettikleri dikkate alınırsa mesele daha net kavranır. (Kelimeler ve Kavramlar, Yusuf Kerimoğlu, sh: 46)
Küfrün tasallutundan kurtulmak ve tek ümmet haline gelmek için „KÜFÜR TEK MÜLLETTİR“ ilkesinin anlaşılması, kalplere ve kafalara yerleşmesi zaruridir. Çünkü „KÜFÜR TEK MİLLETTİR“ ilkesi, İslam’ın değişmez ilkelerindendir. İslam ise, hem zaruret ve hem de zalimin kolunu aşağı indirecek tek kudrettir. (İslam’ın Va’dettikleri, Garaud/ Sh: 251) Bu münasebetle incelememizde; „KÜFÜR TEK MİLLETTİR“ilkesinin ispat v eizahı için müfessirleri, muhaddisleri ve fakihleri konuşturarak şeytan suratlı Bel’amların fetvalarının merdudluğunu ortaya koyduk. Hedef; küfre karşı TEK ÜMMET ve İİDDET haline gelmektedir. Hatalar bize, doğrular ise İslam’a aittir.
Çalışma bizden, başarı Allah’tandır.
Mutafa ÇELİK
Aralık 1988 Ş.Urfa