|
Yuh olsun!..
Afganistan
işgal edilirken de, Irak işgal edilirken de aynısını yaptılar. ABD
ve İngiltere'nin önünü açtılar. İslam dünyasını uyutmak için her
şeyi yaptılar. Irak'ta iç savaş, etnik savaş, mezhep savaşı
projelerine kapı araladılar, destek verdiler. Filistin'deki işgali
ve insanlık trajedisini yıllarca istismar ettiler; kendi halklarının
öfkesini kontrol altına almak için Filistinli çocukların kanını
kullandılar! ABD ve İngiltere'nin bölgesel hegemonyasının
bekçiliğinden başka hiçbir rolü olmayan rejimlerini korumak için her
türlü onursuzluğu sergilediler. Onlarca yıldır Ortadoğu'da yaşanan
işgallerde, insanlık dramlarında, sömürüde, onursuzlukta,
aşağılanmada, yoksullukta, yolsuzlukta ve kaosta hep en önemli
rolleri üstlendiler. Kendi halklarını, bölgenin insanlarını,
refahını değil, patronlarının çıkarlarını öncelediler, onların
bekçiliğini yaptılar, onlar için kendi halklarını kıyımdan
geçirdiler. Bu onursuzlukları sergilerken gerekçeleri bazen
Taliban'dı, bazen Saddam'dı, bazen mezhepti, bazen terördü. Bu
bölgede işlenen bütün günahlardan onlar sorumlu. Bu azgın zümre
sorumlu.
Lübnan'a
yönelik ABD-İsrail saldırısı, tüm gaddarlığı ile devam ederken S.
Arabistan'ın, Mısır'ın ve Ürdün'ün saldırıdan Hizbullah'ı sorumlu
tutmaları, İsrail'e karşı seslerini yükseltememeleri, ABD'yi
ağızlarına bile alamamaları, Arap Birliği zirvesinde sergiledikleri
tutum ne utanç verici! Beyrut harabeye dönerken onlar iktidarlarını
koruma telaşı içinde kendi toplumlarına, kendi coğrafyalarına, kendi
tarihlerine sövmeye devam ediyorlar. ABD/İngiliz/İsrail cephesinin
istediği gibi, olayı hemen mezhep farklılığına getirdiler. Irak'taki
mezhep savaşında da aynısını yapmadılar mı? İsrail'in Lübnan'a
saldırısı kadar alçakça değil mi bu?
Suudi din
adamlarından Şeyh Abdullah bin Cabrin'in şu fetvasına bakın:
"Hizbullah'ı desteklemek hatta onun başarısı için dua etmek bile
haram"mış. Adam devam ediyor: Sünniler Hizbullah'ı kınamalıymış, ona
sempati besleyenlerle arasına mesafe koymalıymış, böylece onların
İslam düşmanlığını ortaya koymalıymış!
İsrail bir
açıklama yapsa ancak bu kadarını söyleyebilirdi. ABD ve İngiltere,
Müslümanları birbirine boğazlatmak için bir tahrike girişse ancak bu
kadarını yapabilirdi. Bu nedenle ABD televizyonları fetvayı büyük
bir sevinçle yayınladılar. Sünni Müslüman Kardeşler Lübnan'ın
yanında yer alırken Suud'lu ve Kuveytli yozlaşmış, gözleri ve
kalpleri kararmış din adamı kılığındaki aptallar takımı kendilerine
verilen vazifeleri harfiyen yerine getirdiler.
Tam bu
açıklamalar yapılırken S. Arabistan'la ABD arasında 6 milyar
dolarlık silah anlaşmaları imzalanıyordu. Black Hawk ve Skorsky
helikopterleri, 724 tane askeri araç, iletişim sistemleri ve askeri
mühimmat için imzalar atılıyordu. Bu açıklamalar yapılırken S.
Arabistan ile İngiltere arasında 10 milyar dolarlık savaş uçağı
anlaşmaları için son görüşmeler yapılıyordu. 71 Eurofighter savaş
uçağını içeren pazarlıklar yapılırken Lübnan'ın canın cehenneme!
Filistin'in canı cehenneme! Irak'ın canı cehenneme!..
Yine Suudi
yönetimi ABD Başkanı George Bush ve Dışişleri Bakanı'yla görüşme
istiyor. Neden? İsrail saldırılarını durdurmak için mi? Hayır! ABD
ve İngiliz askerlerini Lübnan'a yerleştirmek için... Onlar ABD
askerlerinin NATO bünyesinde Lübnan'a yerleştirilmesine çoktan karar
verdiler. Bunlar ise, bir yandan bunu için çabalıyor diğer yandan
İsrail'le çatışan grupları kınamaya devam ediyorlar!
İsrail ordusu
Lübnan'ı işgal edecekmiş, ülke İsrail kontrolüne verilecekmiş, ABD
bölgeyi ikinci bir Irak'a dönüştürecekmiş, Suriye'yi parçalayıp
bölgesel savaş çıkaracaklarmış, etnik ve mezhep eksenli çatışmalarla
binlerce yıldır bir arada yaşayan insanları kıyımdan
geçireceklermiş. Kimin umurunda! Kendi ülkelerini ve bölgelerini
parça parça satıyorlar. Sadece kendilerini korumak için, sadece
rejimlerini korumak için. Din de, mezhep de, kitleler de onlar için
sadece birer malzeme. Bütün bunları istismar ediyorlar.
Bu ilkel, bu
kör, bu akılsız kafalar yüzünden onlarca yıldır bölge insanının yüzü
bir kez olsun gülmedi. Aşağılanmanın her türünü yaşadılar.
Öldürüldüler, fakir bırakıldılar, horlandılar, zulüm altında
inlediler. Hesap sormaya kalkıştıkları anda din adına, mezhep adına
kafaları ezildi, kıyımdan geçirildi. Onlarca yılda bitmeyecek bir
kin tohumu ekiyorlar şimdi, kitleleri ateşe atıyorlar. Kim adına?
Tabiî ki, ABD ve İngiltere adına!
İslam
Konferansı Örgütü ne işe yarar? Ya da ne işe yaradı şimdiye kadar!
Irak işgal edilirken ABD/İngiltere aleyhine tek bir cümle söz
söyleyebildi mi? Afganistan işgal edilirken tek bir cümle söz etti
mi? Mezhep savaşları yayılırken bir kez olsun, o hiçbir işe
yaramayan bitmek bilmez toplantılarının gündemine alabildi mi?
Lübnan alevler içinde yanarken hepiniz sormadınız mı? Nerede bu
örgüt diye?
Toplanamaz,
konuşamaz, hayır diyemez! Çünkü Müslüman kitlelerin değil ABD ve
İngiltere'nin örgütüdür o! Suudi finansıyla Suudi dış politikasına
göre hareket eder. Yani ABD ve İngiliz politikalarına göre. Onların
talimatlarına göre toplanır, onların politikalarını uygular.
Milyarlarca dolar paraya hükmeder, bu paralarla semirir, lüks
salonlarda toplanır, kararlar alır ama bu kararları kimse duymaz,
anlamaz, kabul etmez. Kendileri konuşur kendileri dinler. Bombalar
altında inleyen İslam şehirlerinin acılarını hissetmez!..
10 milyar
değil, bir trilyon dolarlık silah da alsalar, Beyrut'a düşen
bombalar onların da tepesine düşecek. ABD, İngiltere ve İsrail, ülke
ülke, bölge bölge, bütün Ortadoğu'yu istila ediyor, kamplara
ayırıyor, iç çatışmalara sürüklüyor. Ama onlar bunu anlamazlar,
düşünemezler. Onlar küçük hesaplarla hareket ederler. Amaçlarına
ulaşmak için her şeylerini satarlar. Sattılar, satıyorlar! İçinde
bulunduğumuz coğrafyada yaşanan en büyük talihsizlikten söz
ediyoruz. En büyük esaretten. En büyük ihanetten. Yuh olsun!..
İbrahim KARAGÜL
25 TEMMUZ 2006 SALI Yeni Şafak
ikaragul@yenisafak.com.tr |
|