Korku manyağı
Dünya
tarihinde siyaseti en az bilen ülke hangisi? Diye bir soru
sorsam ne cevap verirdiniz?
Aklınıza
gelen değil. Sizi yormayayım ve hemen söyleyeyim ki, o millet
Kur’anda “Beni İsrail veya Yahudi” diye tarif edilen millettir.
Dünyanın
en eski milletlerinden olmalarına rağmen, sayıları on beş
milyonu geçememektedir.
Sebep,
kendisine iyilik yapan herkese karşı düşmanca tavır takınması,
parayı görünce sineğin bal tasına dalması gibi dalıp orada
ölmesidir.
Kendisini
koruyan ülkelerin hazinesine hortum takıp sömürürken tam karnı
kanla dolduğunda kandan patlayıvermesi veya kan sahibinin ezmesi
sonucu toplu katliamlara sebep olmalarıdır.
İsrail’de
yayınlanan ‘Cole Hezman’ gazetesinin geçmişte yaptığı bir
ankette İsrail halkının yüzde yetmiş beşi her gün geçirmekte
olduğu korku nedeniyle depresyonda imiş.
Halkının
yüzde yetmiş beşini korku manyağı yapan hangi siyasiye başarılı
denebilir?
Amerika’dan, İngiltere’den, Almanya’dan gemilerle, uçaklarla
Filistin’e getirilen, İşgal ettiği Filistin’de yaktığı yıktığı
evleri yeniden inşa eden, evin temellerinde yaktığı insanların
cesetleri olan, sofrasındaki yiyeceklerde Filistinli Müslüman’ın
akıtılmış kanı bulunan Siyonist’in bir eli yağda, bir eli balda,
cebi dolarda, kapıları, pencereleri çelik zırhlı kaplamalarla
korunmuş olsa ne yazar.
Siyonist’in evinin temellerinden her gece evin asıl sahiplerinin
yanmış cesetlerinin “İntikam, intikam, intikam” sesleri gelir.
Gelmese
bile işgalci o sesi kendi içinden algılar ve depresyona girer
korku manyağı olur ondan sonra da “İşgal ordularının terörist
komutanı “Herkesi öldürme konusunda size yetki veriyorum” der.
Demesine
der de Türkiye’deki yandaşlarının da desteğini kaybetmeye
başlar.
1876’dan
beri dünyanın her tarafından Filistin’e sırtlan sürüleri gibi
hücum eden siyonistlere karşı direnen Müslümanlara “Mutedil
olunuz, bunları misafir kabul ediniz, kan akıtmayınız”
diyenler,
Sırtlan
sürüleri gibi evlere girip kadın, çocuk, ihtiyar, genç demeden
öldürenlere karşı direnenlere “Akıllı olun, haklıyken haksız
çıkmayın” diyenler,
Annesini,
babasını, evini, barkını kaybeden, sokakta büyüyen minicik
çocuklar eli taş tutmaya başladığında doğduğu evde Siyonistlerin
oturduğunu görünce evin camına atacak taştan başka bir şey
bulamadığında “Yavrum elin camına taş atılmaz ki”
diyenler,
İşgal
kuvvetlerine karşı bombalama eylemleri gerçekleştirenlere
“Sivil halka karşı bu da yapılmaz ki” diyenler,
Şimdilerde bu sivil halk denilenlerin yüz yıl içinde Avrupa,
Amerika, Rusya, İngiltere ve diğer ülkelerden İsrail’e göç eden
insanlar olduğunu anladılar. Bunların Londra’dan, New York’tan,
Berlin’den, işini, köşkünü, mağazasını bırakarak buraya sırf
savaş için geldiğini anlamaya başladılar.
Burada
masum bir Siyonist olmadığını, kan içerek yaşamını sürdürmek
isteyen, piknik yerinde çocukları anne ve babalarıyla birlikte
öldürmekten zevk alan, babasının kucağındaki oğlunu dünyanın
gözleri önünde öldüren, camiden dönmekte olan bir piri faniyi
füzeyle vuran, korku manyağı, çıldırmış insanlar sürüsü olduğunu
kavramaya başladılar.
Tarihte
korkakların hiçbir zaman devleti olmamıştır. Onun içindir ki,
işgalci İsrail vatandaşı bu gün dünyanın yarıdan fazlasına
turist olarak dahi gidememektedir. Yenizelanda bile ülkesine
İsrailli birini kabul etmemektedir.
Amerika
desteğiyle ayakta durmaktadır. Amerika da onu çok sevdiğinden
değil, “Ölürse de kar, öldürürse de kar” diyerek destek vermekte
ve kendi ülkesinden ve hazinesinden beş milyon Siyonist’i uzak
tutmaya çalışmaktadır.
Dünyanın
akıllı insanları bir araya gelseler, önce korku manyağının
elinden silahları alsalar, sonra tedavisiyle uğraşsalar, sonra
yaktığı, yıktığı evlerin ve akıttığı kanların tazminatını
ödetseler ve geldikleri yerlere geldikleri araçlarla geri
gönderseler de hem ölmeseler, hem öldürmeseler daha iyi olur.
Mahmut Toptaş 04.07.2006 Milli Gazete
mtoptas@milligazete.com.tr |