Her kim kabul edip alırsa Demakrasi adındaki ilmi yunanı, bilsin ki
inkâr etmiştir nuru Kur'anı!..
(Mustafa Çelik) |
"Kerametlerin en büyüğü kötü ahlâkını değiştirmendir." {Sehl b.Abdullah
R.a.} |
"Din ile Devlet ikizdir. Bunlardan birisinin kalkması; diğerinin de
kalkması demektir. Kökü olmayan yıkılmaya mahküm olduğu gibi bekçisi
olmayan temel de yıkılır, yok olur." {İsmail Hakkı Bursevî Rh.a.} |
"Bugün İslam adına ortaya çıkmış olan hareketlerle, saadet asrında
oluşan hizbullah arasında büyük tezatlar vardır. Bunun sebebi şudur:
Bugün İslam coğrafyasında ortaya çıkmış olan birçok İslamî grubun
zaafiyet ve sapıklığı devletleşme devrelerinin bulunmamasından ileri
gelmektedir. Bazıları tevhidden bahsediyorlar, ama devlet ve hilâfet
noktasında susmayı tercih ediyorlar, öte yandan içerisinde
yaşadıkları müşriki devletin yıkılmasından, tağutlaşan idarecilerin,
kralların ümmetin idaresinden uzaklaştırılmalarından hiç bahsetmiyorlar.
Dolayısıyla çalışma programlarına devletleşme devresini alamayan bu
grublar, Tağutların ve Kralların hakimiyeti altında cahiliyye devletine
katkıda bulunmaya, cahiliyye devletinin istek ve arzularına ortak olmaya
çalışan ruhsuz ve huysuz bir neslin ortaya çıkmasına vesile olmuşlardır.
Bu münasebetle diyoruz ki; devletleşme devresi olmayan hareketler,
Tağuti düzen için güvenlik sibobu olmaktan öteye geçemezler.
{Mustafa Çelik} |
|
Danimarka’yı bırak Vatikan’a bak!
Alçaklığın sınırının olmadığını isbata
çalışan bazı aşağılık mahluklar, Danimarka karikatür rezaletine
kızgınlığımız henüz geçmeden bir yenisini servise koydular. “Akrebin
sokması kininden değil cibilliyetindendir” Bunların, İslâmın aziz
Peygamberine düşmanlıkları ise hem kinlerinden hem de cibilliyetlerinden
ileri geliyor. Bazıları, hıristiyanların hepsinin aynı olmadığını, yani
karikatür meselesinde hıristiyanları toptan suçlamanın doğru olmayacağını
söylüyorlardı. Bu bazılarının, aşağıdaki yazıyı okuduktan sonra da yine
aynı şeyi söyleyip söylemeyeceklerini cidden merak ediyorum. Şundan
dolayı:
Hıristiyanlığın merkezi Vatikan’dır “Ben
hıristiyanım” diyen herkes de Vatikan’a bağlıdır. Yani, Vatikan’ın
söyledikleri bütün hıristiyanları bağlar.
Aşağıdaki yazıyı, bu gerçeği düşünerek
okumanızı rica ediyorum.
Aziz Karaca’nın 20/4/2006 tarihli yazısını
kısaltarak veriyorum. Görelim bakalım Vatikan dostumuz(!) neler
söylemiş... Yazı şöyle:
“Haberi mutlaka duymuşsunuzdur; Vatikan’a
bağlı “Katolik Araştırmaları” adlı aylık dergi, Peygamber
Efendimizi cehennemde yanarken gösteren bir karikatür yayınlamış.
17 Nisan 06 tarihli
gazetelerin konuya ilgi duyanları, haberi manşetlerinden verdiler.
Derginin genel yayın
yönetmeni olan bir gâvur oğlu gâvur; bu karikatürün, İslâm dünyasında
tepki görmesinden çekinip çekinmediği sorulunca da; “Bu tasviri
yayınlamanın, suikastlere sebebiyet vermemesini umuyorum. Eğer böyle bir
şey olursa, bu, aptalca tavırların perçinlenmesi olur” diye de aptalca
ve küstahça ve bir haçlı ağzı ile cevap vermiş.
Bu tescilli gâvur, hem İslâm Peygamberine
hakaret içeren karikatürü yayınlıyor, hem de bu edepsizliğe tepki
göstermesi muhtemel olan ümmet–i Muhammed’e peşinen APTAL diyor.
Yani katmerli gâvurluğunu hayâsızca sergiliyor.
Vaziyet, durum böyleyken
böyle…
Vatikan’ın yayın
organlarından, “Katolik Araştırmaları” adlı dergi böyle bir
edepsizliği, terbiyesizliği ve küstahlığı yaptı, bunun hesabı elbette
sorulmalı.
…Hızlanan diyalog
faaliyetleri, bunca diyalog iftarları, bunca harcamalar, onların
hezeyanlarla dolu muharref kitaplarının Kur’an’la karıştırılmasını
sağlamışken, bizzat Vatikan’ı Peygamberimize hakaret etmekten
vazgeçirememiştir.
Demek ki, diyalog
misyonu tek taraflı çalışan, batılı Hak seviyesine çıkarmaya çalışan bir
misyondur.
Demek ki, eğer İslâm
yanlış anlaşılmışsa kesinlikle suç Müslümanların değildir.
Gerçeği anlatmak
istemeyen, bağlılarının hakikatle tanışmasından korkan kilisenindir suç.
Böylesine bağnaz bir
kilisenin, bir papalığın ne diyalogundan ne de hiçbir şeyinden
elbette hiçbir şey hâsıl olmaz, olamaz.
Vatikan, kendi yayın
organlarında Hz. Muhammed (S.A.V)’i cehennemde yanarken gösteren
karikatürleri yayınlayabiliyor ve doğacak tepkileri de peşinen aptallık
olarak ifade edebiliyorsa; Diyalog masalı ile geçen yıllara
yazık olmuştur.
Bir hayal uğruna harcanan
milyon dolarlara yazık olmuştur.
Bir ütopya uğruna iğfal
edilen zihinlere yazık olmuştur.
Kiliseye papaya, papaza,
haça, çana meylettirilen gençliğimize yazık olmuştur.
Hocaefendi, Vatikan’a
ikinci defa gidip bu edepsizliğin hesabını sorar mı, sorabilir mi bilemem
ama, Müslüman Türk Milleti ve yerin altındaki şehitlerimiz bu yapılanların
hesabını bir gün mutlaka soracaktır.”
Aziz Karaca’nın,
kısaltarak verdiğim yazısı burada bitti.
Değerli okuyucular!
Hıristiyanlar, sevgili Peygamberimiz’e bir de Vatikan’dan yaptıkları bu
hakaretle, “Ey Müslümanlar! Bizi anlamanız için size daha nasıl hakaret
etmemizi bekliyorsunuz?”demiş olmuyorlar mı! Efendim!..
Ali Eren 27.04.2006 Vakit
Ana Sayfaya
Dön
|
İktibaslar |
Linkler |
"EY MÜSLÜMANLAR! İslam'ın meselelerini saklamayın, tahrif edip de
değiştirmeyin. İslam'ın düşmanlarına yaranmak, yağ çekmek veya talep ve
arzularını yerine getirmek, makam ve mevki elde etmeyi, mevcut makam ve
maaşı elden kaçırmamayı göz önüne getirerek, taviz verir müsamaha
gösterirseniz davayı kaybedersiniz!" |
"Allah davasını savunanlar hep hakkı tebliğ etmişler, tağutu savunanlar
ise hakkı tebliğ edenlere hep işkence edegelmişlerdir!" |
Ey bu vatan
gençleri! Frenkleri taklide çalışmayınız. Âyâ, Avrupa’nın size ettikleri
hadsiz zulüm ve adâvetten sonra, hangi akılla onların sefahet ve bâtıl
efkârlarına ittibâ edip emniyet ediyorsunuz?
Yok, yok! Sefihâne taklit edenler, ittibâ değil, belki şuursuz olarak
onların safına iltihak edip kendi kendinizi ve kardeşlerinizi i’dam
ediyorsunuz.
Âgâh olunuz ki, siz ahlâksızcasına ittibâ ettikçe, hamiyet dâvâsında
yalancılık ediyorsunuz. Çünkü şu surette ittibâınız, milliyetinize karşı
bir istihfaftır ve millete bir istihzâdır.» (Saidi Nursî, Lem’alar sh: 120) |
|